logo

Kornea, gözün dış yüzeyini kaplayan saydam bir dokudur ve gözün en önemli optik merceklerinden biridir. Kornea üzerinde meydana gelen herhangi bir hasar veya hastalık, görme yeteneğini ciddi şekilde etkileyebilir. Ancak günümüzde geliştirilen çeşitli kornea tedavileri, bu tür sorunların önüne geçmek veya iyileştirmek için etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Bu makalede, kornea tedavilerinin ne olduğu, çeşitleri, uygulanma yöntemleri ve tedaviye ilişkin önemli detaylar ele alınacaktır.

Keratokonus Nedir?

Keratokonus, gözün saydam tabakası olan korneanın ilerleyici miyop ve astigmat ile birlikte incelmesi ve sivrileşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle ergenlik döneminde başlayan bu hastalık, 20'li yaşlarda fark edilir ve 20-40 yaşları arasında ilerler. Kornea, ışığın göze girmesini ve kırılmasını sağlayarak net görüşü destekler. Ancak, keratokonusla birlikte korneanın bozulması, görme problemlerine yol açar ve araba kullanma, bilgisayar kullanma, televizyon izleme veya okuma gibi günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.

Keratokonusun Sebepleri Nelerdir?

Keratokonusun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve mekanik travmaların gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalığın başlıca sebepleri arasında ultraviyole ışınlarına maruz kalma, göz ovma, çevresel faktörler, sert kontakt lens kullanımı, genetik yatkınlık ve kronik göz tahrişi yer alır.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Keratokonusun belirtileri arasında gözde sürekli alerji veya kaşıntı, ilerleyen miyopi ve astigmat, gözlüklere rağmen net görememe, ışığa hassasiyetin artması, göz kamaşması, düz çizgilerin bükülmesi veya dalgalı görünmesi ve kontakt lenslerin rahatsızlık vermesi bulunur. Bu belirtiler, keratokonus riskinin yüksek olduğunu gösterebilir ve bu durumda uzman bir hekime danışmak önemlidir.

Keratokonus Tedavileri Nelerdir?

Hastalığın erken dönemlerinde özel sert kontakt lensler kullanılabilir. Ancak, hastalığın ilerlemesi durdurulamazsa, Corneal Cross Linking (CCL) tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, korneadaki dikleşmenin ve incelmenin ilerlemesini durdurarak görme kaybını önler. CCL tedavisi riboflavin ve ultraviyole A ışınları kullanılarak korneadaki yapıların güçlendirilmesini sağlar.

Keratokonus Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Keratokonus ameliyatı sonrası, doktorun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmak, gözlük veya kontakt lensleri doğru şekilde kullanmak, göz hijyenine dikkat etmek, uygun egzersiz yapmak, düzenli göz muayenelerine gitmek ve güneş gözlüğü kullanmak önemlidir.

Keratokonus Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?

Keratokonus hastaları, düzenli göz muayeneleri yaptırmalı, gözlük veya kontakt lensleri doğru şekilde kullanmalı, güneş gözlüğü kullanmalı, göz hijyenine dikkat etmeli, sigara kullanmaktan kaçınmalı, stresi yönetmeli, sağlıklı beslenmeli ve doktorlarına danışarak uygun tedaviyi almalıdır.

Keratokonus Hastalığı Kör Eder Mi?

Keratokonus hastalığı, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir ve ciddi görme problemlerine yol açmadan önlenebilir. Ancak, ihmal edilirse ilerleyebilir ve ciddi görme kayıplarına neden olabilir.

Keratokonus Nasıl Görülür?

Keratokonus hastalığının belirtileri genellikle hafif başlar ve zamanla belirginleşir. Bulanık görme, çift görme, ışıklı nesnelerin halo şeklinde görünmesi, gözlük veya kontakt lenslerin sık sık değiştirilmesi gerektiği hissi, gözlerde kaşıntı veya tahriş gibi belirtiler keratokonusun varlığını gösterebilir. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız, bir göz doktoruna başvurmanız önemlidir.

Keratokonus Tedavi Yöntemleri

Topolazer

Topolazer, her hastaya özel lazer tedavisi programlanmasını sağlamak için korneanın topografik haritasını 3 boyutlu olarak çıkarır. Korneanın yüzeyindeki en küçük farklılıkları bile tespit edebilir ve kornea sağlığıyla ilgili detaylı bilgi sağlar.

CCL (Corneal Cross-Linking)

Keratokonus, gözün ön kısmını oluşturan saydam tabakanın (kornea) öne doğru bombeliğinin artması ve incelmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. CCL (Corneal Cross-Linking) ise keratokonus hastalığının tedavi yöntemlerinden biridir. Bu tedavinin amacı, kornea yapısını güçlendirmek ve hastalığın ilerlemesini durdurmaktır.

Kornea İçi Halka Tedavisi

Kornea içi halka tedavisi, kontakt lens kullanamayan veya gözüne uygun gelmeyen hastalar için keratokonus gibi korneal bozuklukların tedavisi için bir seçenektir. Femtosecond lazer kullanılarak lokal anestezi altında kornea içine açılan kanallara INTACS, Keraring veya Ferrara gibi kornea içi halkalar yerleştirilerek bu hastalıklar tedavi edilebilir.

Kornea içi halka tedavisi, korneanın incelmesi ve konik bir şekil alması gibi keratokonus gibi hastalıkların tedavisi için uygulanan bir yöntemdir. Bu hastalığın ilerlemesi görme kalitesinde önemli kayıplara neden olabilir.

Diğer Kornea Hastalıkları

Kornea Enfeksiyonları

Korneal enfeksiyonlar, kontakt lens kullanımı, herpes virüsüne bağlı herpes keratit ve bitkisel yaralanmalar sonrası oluşan mantar keratitler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Kontakt lens kullananlarda gelişen kırmızı göz, enfeksiyonun erken belirtisi olabilir ve doktor kontrolü olmadan lens kullanımına ara verilmelidir. Bazı bakteri ve parazit enfeksiyonları, kalıcı görme hasarı ve hatta göz kaybına neden olabilecek ciddi kornea ülserlerine yol açabilir.

Kornea Opasiteleri

Kornea opasitelerinin en yaygın nedeni kornea enfeksiyonları sonrası oluşan skarlar ve kalıtsal kornea distrofilerinde kornea dokusunda biriken maddelerdir. Bu durum genellikle akraba evliliklerinden kaynaklanır ve kalıcı görme kaybı durumunda kornea nakli gerekebilir.

Kornea Ödemi

Kornea dokusunun şeffaflığı, korneanın iç yüzeyindeki endotel hücreleri tarafından sağlanır. Bu hücrelerin sayısının belirli bir düzeyin altına düşmesi, korneada bulanık görme ve kornea ödemi gibi sorunlara neden olabilir. Katarakt ameliyatları gibi cerrahi müdahaleler, özellikle yeterli cerrahi sürelerin sağlanmadığı durumlarda kornea ödemi riskini artırabilir. Nadiren, endotel hücrelerinin azlığına bağlı olarak çocuklarda ve yetişkinlerde kalıcı korneal ödem gelişebilir. Tedavide günümüzde, sadece hasta dokunun değiştirildiği dikişsiz endotelyal kornea nakilleri tercih edilmektedir.

Keratit

Korneanın iltihaplanması durumuna "keratit" adı verilir. Virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler ve alerjik reaksiyonlar gibi çeşitli nedenler keratite yol açabilir. Kontakt lens kullanımı da keratit riskini artırabilir. Ayrıca, korneada meydana gelen yaralanmalar, cerrahi müdahaleler ve bazı sistemik hastalıklar da keratitin gelişimine katkıda bulunabilir. Keratitin belirtileri arasında ağrı, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme kaybı yer alabilir. Tedavi, keratitin nedenine bağlı olarak antibiyotikler, antifungal ilaçlar veya antiviral ilaçlarla yapılabilir.

Kimyasal Yanıklar

Kimyasal yanıklar, ev ve endüstride kullanılan birçok temizlik maddesi ve kimyasalın neden olduğu ciddi hasarlardır. Alkali maddeler, özellikle tuz ruhu, lavabo açıcıları ve sönmemiş kireç gibi maddeler, kornea ve göz yüzeyinde ciddi hasarlara neden olabilir. Kimyasal yanıkların tedavisi, yaralanmanın hemen ardından bol suyla yıkama ve ardından göz kliniğine başvurma, ilaçlı tedavi, özel göz yüzeyi kaplamaları, kök hücre nakli ve ileri vakalarda kornea nakli gibi yöntemleri içerebilir.

Konjonktiva

Konjonktivita Nedir?

Konjonktivit, gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam bir zar olan konjonktivanın iltihaplanmasıdır. Konjonktiva, göz kapağı iç yüzeyi ile göz küresinin ön yüzeyi arasında bulunur ve gözü korumak ve nemlendirmek için gözyaşı salgılar. Ancak, enfeksiyon, alerji veya irritasyon sonucu konjonktivit gelişebilir.

Konjonktivita Belirtileri:

Göz kızarıklığı

Göz sulanması

Göz kaşıntısı

Göz yanması

Gözlerde hassasiyet

Göz akıntısı

Göz kapaklarında şişme

Geçici görme kaybı

Konjonktivit belirtileri, virüs, bakteri, mantar, alerjen veya diğer irritanların neden olduğu enfeksiyonlardan kaynaklanabilir. Konjonktivit belirtileri yaşandığında, bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Konjonktivita Nedenleri:

Bakteriyel enfeksiyonlar

Viral enfeksiyonlar

Alerjiler

Kimyasal irritanlar

Fiziksel irritanlar

Konjonktiva tümörleri ve çeşitleri de göz sağlığı için önemli bir konudur. Tedavi genellikle ameliyatla yapılır.

Sonuç olarak, konjonktivit göz sağlığını etkileyen yaygın bir durumdur. Belirtileri fark edildiğinde ve tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde veya gözde herhangi bir rahatsızlık hissedildiğinde bir göz doktoruna başvurulması önemlidir.

Kornea Nakli

Kornea Nakli Nedir?

Kornea, gözün en önemli bileşenlerinden biridir. Gözün en ön kısmında bulunur ve ışığı odaklama ve gözü dış etkenlerden koruma görevlerini üstlenir. Kornea, görme işlevinde kritik bir role sahiptir ve gözün en önemli optik merceği olarak işlev görür. Ancak, korneanın saydamlığı bir dizi hastalık tarafından bozulabilir. Doğuştan gelen, genetik kökenli veya mikrobik olabilen bu hastalıkların son dönemlerinde, hasta görüşte belirgin düşüşler yaşar ve geleneksel tedavi yöntemleri (kontakt lensler veya kornea içi halkalar) işe yaramaz hale gelirse, kornea nakli seçeneği gündeme gelir.

Kornea nakli, korneanın şeklinin veya şeffaflığının bozulduğu hastalıklarda, hastalıklı dokunun sağlıklı donör (verici) doku ile değiştirilmesini içeren bir cerrahi işlemdir. Bu işlem, tıbbi olarak keratoplasti olarak adlandırılır.

Kornea Nakli Sonrası Görme Oranı

Kornea nakli sonrası görme oranı, birçok faktöre bağlı olarak değişir. Hastanın genel sağlık durumu, kornea durumu ve cerrahi sonrası iyileşme süreci, sonuçları etkileyebilir. Genellikle, kornea nakli sonrasında görme yeteneği iyileşir ve birçok hasta daha iyi bir görme elde eder. Ancak, ameliyat sonrası kornea düzensizliği görmenin düzelmesini yavaşlatabilir. Görme, ameliyattan sonraki 1 yıl içinde giderek artar.

Kornea Nakli Sonrası İyileşme Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kornea nakli sonrası iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumuna, yapılan ameliyata ve korneanın kabul edilme sürecine bağlı olarak değişir. Ancak, genellikle, nakledilen kornea vücut tarafından kabul edilir ve görme yeteneği iyileşir. Bu süreçte, doktorun önerdiği ilaçların düzenli kullanımı ve hijyen kurallarına uyum önemlidir. Ayrıca, belirli aktivitelerden kaçınılması gerekebilir.

Kornea nakli, görme kaybı yaşayan birçok hastaya umut veren etkili bir cerrahi işlemdir. Ancak, her cerrahi müdahale gibi, riskler içerir. Bu nedenle, kornea nakli gibi bir işlemi düşünüyorsanız, göz doktorunuzla detaylı bir şekilde konuşarak riskleri ve faydaları değerlendirmelisiniz. Unutmayın ki, her hasta için en uygun tedavi planı kişiselleştirilmiştir ve doktorunuz size en iyi tavsiyeyi verecektir.

Göz Kuruluğu

Göz kuruluğu, gözlerin yeterli miktarda nemlendirici üretemediği bir durumdur. Gözyaşı normalde gözlerin yüzeyinde bir film oluşturarak gözleri nemli tutar ve dış etkenlerin zararlarından korur. Ancak gözyaşının kalitesinde değişiklikler veya azalma olduğunda, gözlerdeki nem dengesi bozulabilir ve gözler kuruluk hissi yaşayabilir. Gözyaşı kalitesinin artması için göz kırpma süreci önemlidir; bu nedenle, uzun süreli bilgisayar kullanımı veya okuma sırasında düzenli göz kırpma alışkanlığı korunmalıdır. Ayrıca, uzun çalışma süreleri boyunca belirli aralıklarla gözlerin dinlendirilmesi önerilir.

Tedavi edilmeyen kuru göz hastalığı, göz sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir, bu nedenle göz doktorunun önerdiği tedavi yöntemlerini uygulamak önemlidir.

Göz kuruluğunun en yaygın nedeni yaşlanmaya bağlı olarak gözyaşı üretiminin azalmasıdır. Ancak, göz kuruluğuna neden olan diğer faktörler arasında göz kapağı sorunları, göz iltihabı, bazı ilaçlar, kontakt lens kullanımı, çevresel etmenler (örneğin klima, ısıtma, sigara dumanı, rüzgar veya kuru hava) ve uzun süreli bilgisayar kullanımı gibi etkenler bulunmaktadır.

Göz Kuruluğu Belirtileri

Gözde yanma, batma veya rahatsızlık hissi

Gözde kızarıklık

Bulanık veya bulanık görme

Göz kapaklarında yapışkanlık veya çapaklanma

Gözlerde kaşıntı veya yanma hissi

Göz Kuruluğu Tedavisi

Göz kuruluğu tedavisi, belirtilerin şiddetine ve nedenlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Göz doktoru, suni gözyaşı damlaları, göz merhemi, göz kapakları için tedaviler, ilaçlar, uygun kontakt lensler ve evde uygulanabilecek önlemler gibi farklı tedavi yöntemlerini önerebilir. Tedavi süreci, düzenli kontrol gerektirebilir ve göz kuruluğuna özgü faktörlerin belirlenmesi önemlidir.

logo

Sorularınız için bize yazın

Sorularınız için bize yazın

Suspendisse dictumst ullamcorper dolor
nisl consectetur diam vitae.

Sıkça Sorulan Sorular

Göz Tedavileri ile İlgili En Çok Merak Edilenler

Göz sağlığına dair tüm merak ettiklerinizi yanıtlıyoruz.

logo

Bize istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.

7/24 Bize Ulaşın

+90 5468092729

Kornea nakli ameliyatı, korneanın hasar görmüş veya patolojik bir hale gelmiş bölümlerinin, sağlıklı bir donör korneayla değiştirilmesi işlemidir. Kornea, farklı katmanlara sahip olduğundan, nakil işlemi sadece hasar görmüş veya patolojik hale gelmiş katmanların değiştirilmesi şeklinde veya korneanın tamamının değiştirilmesi şeklinde gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, kornea nakli çeşitli türlerde yapılabilir:

  1. Penetrant Keratoplasti (PKP):

    Bu tür bir kornea nakli, korneanın tamamının değiştirildiği geleneksel bir kornea nakil yöntemidir. Bu işlemde, hastanın korneasının tamamı çıkarılır ve yerine donör korneadan alınan tam katman bir kornea nakledilir.

  2. Derin Anterior Lameller Keratoplasti (DALK):

    Bu yöntemde sadece korneanın ön kısmı (anterior kısmı) değiştirilir, endotel katmanı korunur. Özellikle keratokonus gibi hastalıklarda tercih edilebilir.

  3. Endotelyal Keratoplasti:

    Bu, sadece korneanın endotel katmanının değiştirildiği bir nakil türüdür. En yaygın endotelyal keratoplasti türleri şunlardır:

    • Descemet’s Stripping Automated Endothelial Keratoplasti (DSAEK):

      Korneanın arka katmanlarını (endotel ve Descemet zarı) içeren ince bir doku diliminin donör korneadan alındığı ve hastanın korneasına transfer edildiği bir prosedürdür.

    • Descemet’s Membrane Endothelial Keratoplasti (DMEK):

      Sadece endotel hücreleri ve Descemet zarını içeren çok ince bir doku dilimi, donör korneadan alınarak hastanın korneasına transfer edilir. Bu teknik, DSAEK’ten daha ince bir doku dilimi kullanır.

  4. Epitel-Yüzey Lameller Keratoplasti:

    Bu, korneanın yüzey katmanlarını hedef alan bir tür kornea naklidir.

Kornea nakli türlerinin hangisinin uygulanacağına karar verilirken, hastanın mevcut kornea patolojisi, genel sağlık durumu, önceki göz ameliyatları ve potansiyel riskler dikkate alınır. Uygun nakil türü seçimi, optimal görme sonuçlarına ulaşmak için kritik öneme sahiptir.

Kornea nakli, göz cerrahisiyle ilişkili bazı riskleri barındıran karmaşık bir işlemdir. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, kornea nakli de bazı komplikasyonlara yol açabilir. İşte kornea nakli ameliyatının potansiyel riskleri:

  1. Göz İçi Enfeksiyon:

    Ameliyat sonrası, gözde enfeksiyon riski artabilir. Ciddi göz içi enfeksiyonları, körlüğe yol açabilecek kadar tehlikeli olabilir.

  2. Graft Reddi:

    Vücudun, nakledilen korneayı yabancı bir madde olarak algılaması ve bağışıklık sistemi tarafından reddedilmesi durumudur. Hafif retje durumları ilaçlarla kontrol edilebilirken, ciddi retje durumlarında graftın başarısız olmasına neden olabilir.

  3. Artmış Göz İçi Basıncı:

    Bazı hastalarda, kornea nakli sonrası göz içi basıncında artış olabilir. Bu, glokomun gelişimine yol açabilir.

  4. Astigmatizma:

    Nakil sonrası dikişler veya transplantın şekli, astigmatizma olarak bilinen bir görme bozukluğuna neden olabilir.

  5. Kornea Bulanıklığı:

    Bazen, nakledilen kornea şeffaf olmayabilir veya zamanla bulanıklaşabilir.

  6. Graft Başarısızlığı:

    Nakledilen korneanın işlevini yerine getirememesi durumudur. Bu, hemen ameliyat sonrası olabileceği gibi, ameliyattan aylar veya yıllar sonra da gerçekleşebilir.

  7. Katarakt Oluşumu:

    Kornea nakli, bazı hastalarda kataraktın hızla ilerlemesine neden olabilir.

  8. Korneal Nevralji:

    Ameliyat sonrası kornea sinirlerinde oluşabilecek hasar, ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilir.

  9. Kornea Perforasyonu:

    Nadir durumlarda, cerrahi sırasında kornea delinmesi veya yırtılması riski vardır.

  10. Kanama ve Ödem:

    Gözde kanama veya ödem oluşabilir.

  11. Retinal Komplikasyonlar:

    Nadir durumlarda, kornea nakli retinal komplikasyonlara yol açabilir, bu da görme kaybına neden olabilir.

Evet, kornea nakli sonrasında graft reddi (doku reddi) riski vardır. Korneanın avasküler (kan damarı içermeyen) yapısı nedeniyle, diğer organ nakillerine kıyasla reddi oranı daha düşüktür; ancak bu risk tamamen yok değildir. Doku Reddini Arttıran Etmenler 1.Önceki Göz Enflamasyonları: Önceki uveit, göz içi enfeksiyonları veya şiddetli göz yaralanmaları gibi enflamatuvar durumlar reddi riskini artırabilir. 2.Dikiş Problemleri: Nakil sırasında kullanılan dikişlerin yetersiz olması veya dikişlerin erken çıkarılması reddi riskini arttırabilir. 3.Graftın Boyutu ve Yeri: Büyük ve merkezi graftlar, daha küçük veya periferik graftlara göre daha yüksek reddi riski taşır. 4.Kornea Endotel Hücre Sayısı: Düşük endotel hücre sayısı, reddi riskini artırabilir. 5.Önceki Kornea Nakli Reddi: Önceki bir kornea nakli sırasında reddi yaşanmışsa, sonraki nakillerde de ret riski artar. 6.Yetersiz Göz İçi Steroid Kullanımı: Ameliyat sonrası verilen steroid tedavisine uyulmaması, reddi riskini artırabilir. Doku Reddinin Tedavisi Reddi belirtileri fark edildiğinde, genellikle topikal (göze damla şeklinde) veya sistemik steroid tedavisi başlatılır. Bu tedavi, reddi reaksiyonunu tersine çevirebilir ve transplantın fonksiyonunu koruyabilir. Reddi erken teşhis edildiğinde tedaviye daha iyi yanıt verir. Bu nedenle, hastaların düzenli göz muayeneleriyle doktor tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları önemlidir. Eğer doku reddi ilerler ve tedaviye yanıt vermezse, korneanın yeniden nakli gerekebilir. Reddi belirtileri arasında gözde kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet, göz ağrısı, bulanık görme veya gözde rahatsızlık hissi bulunabilir. Bu tür belirtilerle karşılaşıldığında derhal bir göz doktoruna başvurulmalıdır.

Kornea nakli sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır:

  1. İlaçlar:

    Doktorunuzun reçete ettiği damlaları ve diğer ilaçları tam olarak önerilen şekilde ve sıklıkta kullanın. Bu ilaçlar genellikle enfeksiyonu önlemek, iltihaplanmayı azaltmak ve graft reddini engellemek için verilir.

  2. Göz Koruma:

    Gözünüzü darbelerden korumak için yumuşak bir göz bandı veya koruyucu gözlük kullanabilirsiniz. Özellikle ilk günlerde bu önemlidir.

  3. Aktivite Kısıtlamaları:

    Cerrahi sonrası belirli bir süre boyunca ağır kaldırmaktan, eğilmekten ve sıkı fiziksel aktivitelerden kaçının.

  4. Göz Temizliği:

    Gözünüzde kabuklanma veya akıntı olabilir. Bunları temizlerken dikkatli olun ve doktorunuzun önerdiği şekilde yapın.

  5. Su ile Temas:

    Cerrahi sonrası ilk haftalarda yüzme, jakuzi veya banyo yapmaktan kaçının. Gözünüzün doğrudan su ile temasını önlemek önemlidir.

  6. Kaşıma ve Sürtme:

    Gözünüzü kaşımamaya özen gösterin. Kaşıma, cerrahi bölgedeki dikişlere zarar verebilir.

  7. Düzenli Kontroller:

    Doktorunuzun belirttiği sıklıkta kontrollere gitmek, komplikasyonları erken teşhis etmek ve tedavi etmek için önemlidir.

  8. Gözde Anormal Belirtiler:

    Gözde artan kızarıklık, ağrı, ışığa duyarlılık, bulanık görme veya göz akıntısı gibi anormal belirtiler fark ederseniz derhal doktorunuza başvurun.

  9. Graft Reddi:

    Eğer gözde şiddetli kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet veya görme kaybı gibi graft reddinin belirtilerini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildirin.

  10. Beslenme:

    Dengeli bir diyet, genel sağlığınızı ve göz sağlığınızı korumada önemlidir. C vitamini, E vitamini ve omega-3 yağ asitleri içeren besinler özellikle faydalı olabilir.

  11. Uyku:

    Yeterli dinlenme ve uyku, iyileşme sürecini destekler.

  12. Sigara ve Alkol:

    Sigara içmek, iyileşme sürecini yavaşlatabilir ve komplikasyon riskini artırabilir. Alkol kullanımı konusunda da dikkatli olmalı ve doktorunuzun önerilerine uymalısınız.

Kornea nakli (keratoplasti) sonrası dikişlerin ne zaman çıkarılacağı birkaç faktöre bağlıdır, ancak genel bilgilendirme şu şekildedir:

  1. Dikişlerin Türü:

    Kornea naklinde genellikle ince, emilmeyen dikişler kullanılır. Bu dikişler zamanla kendi kendine emilmez, bu nedenle çoğunlukla manuel olarak çıkarılması gerekir.

  2. Ameliyatın Türü:

    Korneanın tamamının nakledildiği penetrant keratoplasti ameliyatında, dikişler genellikle daha uzun süre yerinde bırakılır. Kısmi kornea nakli yapılan durumlarda (örn. DALK veya DSEK), dikişlerin kalma süresi farklılık gösterebilir.

  3. İyileşme Hızı:

    Her hastanın iyileşme süreci farklıdır. Doktor, iyileşme sürecini yakından izleyerek dikişlerin ne zaman alınabileceğine karar verir.

  4. Komplikasyonlar:

    Eğer gözde astigmatizma gibi bir problem oluşursa, bazı dikişler daha erken alınabilir, bazıları ise daha uzun süre yerinde bırakılabilir. Ayrıca, eğer dikiş yeri enfeksiyonu gibi bir komplikasyon gelişirse, dikişlerin çıkarılması gerekebilir.

Genel olarak: Kornea nakli sonrası dikişlerin çıkarılma süresi birkaç aydan birkaç yıla kadar değişebilir. Çoğu durumda, dikişler ameliyattan 12-18 ay sonra çıkarılır, ancak bazen daha uzun süre gözde kalabilirler. Dikişlerin çıkarılma zamanı konusunda en doğru bilgiyi, operasyonu gerçekleştiren göz hekimi sağlar. Dikişlerin çıkarılması sırasında genellikle lokal anestezi kullanılır ve işlem oldukça hızlıdır.

Kornea nakli (keratoplasti) sonrasında görme artışı hastadan hastaya değişiklik gösterebilir ve ameliyatın türüne bağlıdır. Ancak, genel olarak şunları söyleyebiliriz:

Hemen Sonrası: Ameliyatın hemen sonrasında, görme genellikle bulanıktır. Bu, kullanılan damlalar, gözdeki ödem (şişlik) ve diğer faktörlere bağlıdır.

İlk Haftalar: İlk birkaç hafta içerisinde, çoğu hasta gözdeki bulanıklığın azaldığını ve görmenin kademeli olarak iyileştiğini fark eder. Ancak, bu süre zarfında tam net görme elde edilemez.

İlk Aylar: Görme, ilk birkaç ay boyunca kademeli olarak iyileşir. Kornea iyileştikçe, astigmatizma gibi bazı görsel bozukluklar da düzelebilir.

6 Ay – 1 Yıl: Çoğu hastada, görme 6 aydan 1 yıla kadar olan süreçte stabil hale gelir. Bazı hastalarda, bu süreç daha uzun sürebilir.

Dikişlerin Çıkarılması: Korneanın tamamının nakledildiği penetrant keratoplasti ameliyatında dikişlerin çıkarılmasının ardından, görme daha da iyileşebilir. Dikişler, astigmatizma gibi görme bozukluklarına sebep olabileceğinden, dikişlerin çıkarılması bu bozuklukları da azaltabilir.

Ameliyatın Türüne Göre Farklılıklar: Korneanın sadece belirli bir katmanının nakledildiği kısmi kornea nakilleri (örn. DALK, DSEK, DMEK), genellikle daha hızlı iyileşme süreci sunar. Bu tür ameliyatlardan sonra, görmenin iyileşmesi daha erken dönemlerde başlayabilir.

Son olarak: Her hasta için iyileşme süreci ve sonuçlar biraz farklı olabilir. Ameliyat sonrası süreçte doktorun önerilerine uyarak ve düzenli kontrol muayenelerine katılarak en iyi sonucun alınmasına yardımcı olabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Göz Tedavileri ile İlgili En Çok Merak Edilenler

Göz sağlığına dair tüm merak ettiklerinizi yanıtlıyoruz.

logo

Bize istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.

7/24 Bize Ulaşın

+90 5468092729

Kornea nakli ameliyatı, korneanın hasar görmüş veya patolojik bir hale gelmiş bölümlerinin, sağlıklı bir donör korneayla değiştirilmesi işlemidir. Kornea, farklı katmanlara sahip olduğundan, nakil işlemi sadece hasar görmüş veya patolojik hale gelmiş katmanların değiştirilmesi şeklinde veya korneanın tamamının değiştirilmesi şeklinde gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, kornea nakli çeşitli türlerde yapılabilir:

  1. Penetrant Keratoplasti (PKP):

    Bu tür bir kornea nakli, korneanın tamamının değiştirildiği geleneksel bir kornea nakil yöntemidir. Bu işlemde, hastanın korneasının tamamı çıkarılır ve yerine donör korneadan alınan tam katman bir kornea nakledilir.

  2. Derin Anterior Lameller Keratoplasti (DALK):

    Bu yöntemde sadece korneanın ön kısmı (anterior kısmı) değiştirilir, endotel katmanı korunur. Özellikle keratokonus gibi hastalıklarda tercih edilebilir.

  3. Endotelyal Keratoplasti:

    Bu, sadece korneanın endotel katmanının değiştirildiği bir nakil türüdür. En yaygın endotelyal keratoplasti türleri şunlardır:

    • Descemet’s Stripping Automated Endothelial Keratoplasti (DSAEK):

      Korneanın arka katmanlarını (endotel ve Descemet zarı) içeren ince bir doku diliminin donör korneadan alındığı ve hastanın korneasına transfer edildiği bir prosedürdür.

    • Descemet’s Membrane Endothelial Keratoplasti (DMEK):

      Sadece endotel hücreleri ve Descemet zarını içeren çok ince bir doku dilimi, donör korneadan alınarak hastanın korneasına transfer edilir. Bu teknik, DSAEK’ten daha ince bir doku dilimi kullanır.

  4. Epitel-Yüzey Lameller Keratoplasti:

    Bu, korneanın yüzey katmanlarını hedef alan bir tür kornea naklidir.

Kornea nakli türlerinin hangisinin uygulanacağına karar verilirken, hastanın mevcut kornea patolojisi, genel sağlık durumu, önceki göz ameliyatları ve potansiyel riskler dikkate alınır. Uygun nakil türü seçimi, optimal görme sonuçlarına ulaşmak için kritik öneme sahiptir.

Kornea nakli, göz cerrahisiyle ilişkili bazı riskleri barındıran karmaşık bir işlemdir. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, kornea nakli de bazı komplikasyonlara yol açabilir. İşte kornea nakli ameliyatının potansiyel riskleri:

  1. Göz İçi Enfeksiyon:

    Ameliyat sonrası, gözde enfeksiyon riski artabilir. Ciddi göz içi enfeksiyonları, körlüğe yol açabilecek kadar tehlikeli olabilir.

  2. Graft Reddi:

    Vücudun, nakledilen korneayı yabancı bir madde olarak algılaması ve bağışıklık sistemi tarafından reddedilmesi durumudur. Hafif retje durumları ilaçlarla kontrol edilebilirken, ciddi retje durumlarında graftın başarısız olmasına neden olabilir.

  3. Artmış Göz İçi Basıncı:

    Bazı hastalarda, kornea nakli sonrası göz içi basıncında artış olabilir. Bu, glokomun gelişimine yol açabilir.

  4. Astigmatizma:

    Nakil sonrası dikişler veya transplantın şekli, astigmatizma olarak bilinen bir görme bozukluğuna neden olabilir.

  5. Kornea Bulanıklığı:

    Bazen, nakledilen kornea şeffaf olmayabilir veya zamanla bulanıklaşabilir.

  6. Graft Başarısızlığı:

    Nakledilen korneanın işlevini yerine getirememesi durumudur. Bu, hemen ameliyat sonrası olabileceği gibi, ameliyattan aylar veya yıllar sonra da gerçekleşebilir.

  7. Katarakt Oluşumu:

    Kornea nakli, bazı hastalarda kataraktın hızla ilerlemesine neden olabilir.

  8. Korneal Nevralji:

    Ameliyat sonrası kornea sinirlerinde oluşabilecek hasar, ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilir.

  9. Kornea Perforasyonu:

    Nadir durumlarda, cerrahi sırasında kornea delinmesi veya yırtılması riski vardır.

  10. Kanama ve Ödem:

    Gözde kanama veya ödem oluşabilir.

  11. Retinal Komplikasyonlar:

    Nadir durumlarda, kornea nakli retinal komplikasyonlara yol açabilir, bu da görme kaybına neden olabilir.

Evet, kornea nakli sonrasında graft reddi (doku reddi) riski vardır. Korneanın avasküler (kan damarı içermeyen) yapısı nedeniyle, diğer organ nakillerine kıyasla reddi oranı daha düşüktür; ancak bu risk tamamen yok değildir. Doku Reddini Arttıran Etmenler 1.Önceki Göz Enflamasyonları: Önceki uveit, göz içi enfeksiyonları veya şiddetli göz yaralanmaları gibi enflamatuvar durumlar reddi riskini artırabilir. 2.Dikiş Problemleri: Nakil sırasında kullanılan dikişlerin yetersiz olması veya dikişlerin erken çıkarılması reddi riskini arttırabilir. 3.Graftın Boyutu ve Yeri: Büyük ve merkezi graftlar, daha küçük veya periferik graftlara göre daha yüksek reddi riski taşır. 4.Kornea Endotel Hücre Sayısı: Düşük endotel hücre sayısı, reddi riskini artırabilir. 5.Önceki Kornea Nakli Reddi: Önceki bir kornea nakli sırasında reddi yaşanmışsa, sonraki nakillerde de ret riski artar. 6.Yetersiz Göz İçi Steroid Kullanımı: Ameliyat sonrası verilen steroid tedavisine uyulmaması, reddi riskini artırabilir. Doku Reddinin Tedavisi Reddi belirtileri fark edildiğinde, genellikle topikal (göze damla şeklinde) veya sistemik steroid tedavisi başlatılır. Bu tedavi, reddi reaksiyonunu tersine çevirebilir ve transplantın fonksiyonunu koruyabilir. Reddi erken teşhis edildiğinde tedaviye daha iyi yanıt verir. Bu nedenle, hastaların düzenli göz muayeneleriyle doktor tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları önemlidir. Eğer doku reddi ilerler ve tedaviye yanıt vermezse, korneanın yeniden nakli gerekebilir. Reddi belirtileri arasında gözde kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet, göz ağrısı, bulanık görme veya gözde rahatsızlık hissi bulunabilir. Bu tür belirtilerle karşılaşıldığında derhal bir göz doktoruna başvurulmalıdır.

Kornea nakli sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır:

  1. İlaçlar:

    Doktorunuzun reçete ettiği damlaları ve diğer ilaçları tam olarak önerilen şekilde ve sıklıkta kullanın. Bu ilaçlar genellikle enfeksiyonu önlemek, iltihaplanmayı azaltmak ve graft reddini engellemek için verilir.

  2. Göz Koruma:

    Gözünüzü darbelerden korumak için yumuşak bir göz bandı veya koruyucu gözlük kullanabilirsiniz. Özellikle ilk günlerde bu önemlidir.

  3. Aktivite Kısıtlamaları:

    Cerrahi sonrası belirli bir süre boyunca ağır kaldırmaktan, eğilmekten ve sıkı fiziksel aktivitelerden kaçının.

  4. Göz Temizliği:

    Gözünüzde kabuklanma veya akıntı olabilir. Bunları temizlerken dikkatli olun ve doktorunuzun önerdiği şekilde yapın.

  5. Su ile Temas:

    Cerrahi sonrası ilk haftalarda yüzme, jakuzi veya banyo yapmaktan kaçının. Gözünüzün doğrudan su ile temasını önlemek önemlidir.

  6. Kaşıma ve Sürtme:

    Gözünüzü kaşımamaya özen gösterin. Kaşıma, cerrahi bölgedeki dikişlere zarar verebilir.

  7. Düzenli Kontroller:

    Doktorunuzun belirttiği sıklıkta kontrollere gitmek, komplikasyonları erken teşhis etmek ve tedavi etmek için önemlidir.

  8. Gözde Anormal Belirtiler:

    Gözde artan kızarıklık, ağrı, ışığa duyarlılık, bulanık görme veya göz akıntısı gibi anormal belirtiler fark ederseniz derhal doktorunuza başvurun.

  9. Graft Reddi:

    Eğer gözde şiddetli kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet veya görme kaybı gibi graft reddinin belirtilerini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildirin.

  10. Beslenme:

    Dengeli bir diyet, genel sağlığınızı ve göz sağlığınızı korumada önemlidir. C vitamini, E vitamini ve omega-3 yağ asitleri içeren besinler özellikle faydalı olabilir.

  11. Uyku:

    Yeterli dinlenme ve uyku, iyileşme sürecini destekler.

  12. Sigara ve Alkol:

    Sigara içmek, iyileşme sürecini yavaşlatabilir ve komplikasyon riskini artırabilir. Alkol kullanımı konusunda da dikkatli olmalı ve doktorunuzun önerilerine uymalısınız.

Kornea nakli (keratoplasti) sonrası dikişlerin ne zaman çıkarılacağı birkaç faktöre bağlıdır, ancak genel bilgilendirme şu şekildedir:

  1. Dikişlerin Türü:

    Kornea naklinde genellikle ince, emilmeyen dikişler kullanılır. Bu dikişler zamanla kendi kendine emilmez, bu nedenle çoğunlukla manuel olarak çıkarılması gerekir.

  2. Ameliyatın Türü:

    Korneanın tamamının nakledildiği penetrant keratoplasti ameliyatında, dikişler genellikle daha uzun süre yerinde bırakılır. Kısmi kornea nakli yapılan durumlarda (örn. DALK veya DSEK), dikişlerin kalma süresi farklılık gösterebilir.

  3. İyileşme Hızı:

    Her hastanın iyileşme süreci farklıdır. Doktor, iyileşme sürecini yakından izleyerek dikişlerin ne zaman alınabileceğine karar verir.

  4. Komplikasyonlar:

    Eğer gözde astigmatizma gibi bir problem oluşursa, bazı dikişler daha erken alınabilir, bazıları ise daha uzun süre yerinde bırakılabilir. Ayrıca, eğer dikiş yeri enfeksiyonu gibi bir komplikasyon gelişirse, dikişlerin çıkarılması gerekebilir.

Genel olarak: Kornea nakli sonrası dikişlerin çıkarılma süresi birkaç aydan birkaç yıla kadar değişebilir. Çoğu durumda, dikişler ameliyattan 12-18 ay sonra çıkarılır, ancak bazen daha uzun süre gözde kalabilirler. Dikişlerin çıkarılma zamanı konusunda en doğru bilgiyi, operasyonu gerçekleştiren göz hekimi sağlar. Dikişlerin çıkarılması sırasında genellikle lokal anestezi kullanılır ve işlem oldukça hızlıdır.

Kornea nakli (keratoplasti) sonrasında görme artışı hastadan hastaya değişiklik gösterebilir ve ameliyatın türüne bağlıdır. Ancak, genel olarak şunları söyleyebiliriz:

Hemen Sonrası: Ameliyatın hemen sonrasında, görme genellikle bulanıktır. Bu, kullanılan damlalar, gözdeki ödem (şişlik) ve diğer faktörlere bağlıdır.

İlk Haftalar: İlk birkaç hafta içerisinde, çoğu hasta gözdeki bulanıklığın azaldığını ve görmenin kademeli olarak iyileştiğini fark eder. Ancak, bu süre zarfında tam net görme elde edilemez.

İlk Aylar: Görme, ilk birkaç ay boyunca kademeli olarak iyileşir. Kornea iyileştikçe, astigmatizma gibi bazı görsel bozukluklar da düzelebilir.

6 Ay – 1 Yıl: Çoğu hastada, görme 6 aydan 1 yıla kadar olan süreçte stabil hale gelir. Bazı hastalarda, bu süreç daha uzun sürebilir.

Dikişlerin Çıkarılması: Korneanın tamamının nakledildiği penetrant keratoplasti ameliyatında dikişlerin çıkarılmasının ardından, görme daha da iyileşebilir. Dikişler, astigmatizma gibi görme bozukluklarına sebep olabileceğinden, dikişlerin çıkarılması bu bozuklukları da azaltabilir.

Ameliyatın Türüne Göre Farklılıklar: Korneanın sadece belirli bir katmanının nakledildiği kısmi kornea nakilleri (örn. DALK, DSEK, DMEK), genellikle daha hızlı iyileşme süreci sunar. Bu tür ameliyatlardan sonra, görmenin iyileşmesi daha erken dönemlerde başlayabilir.

Son olarak: Her hasta için iyileşme süreci ve sonuçlar biraz farklı olabilir. Ameliyat sonrası süreçte doktorun önerilerine uyarak ve düzenli kontrol muayenelerine katılarak en iyi sonucun alınmasına yardımcı olabilirsiniz.

Hasta Yorumları

Sizlerin görüşleri bizler için çok değerli...

★ ★ ★ ★ ★

Katarakt ameliyatım sayesinde yeniden net görmek harika bir his; Meridyen Göz ailesine minnettarım.


logo

Zeynep A*****

Katarakt

★ ★ ★ ★ ★

Lazer tedavisi ile gözlüklerime veda ettim, işlem çok konforluydu ve sonuç mükemmel!


logo

Mehmet E****

Lazer Tedavisi

★ ★ ★ ★ ★

Göz kuruluğu şikayetim için uygulanan tedavi kısa sürede fark yarattı; doktorum çok ilgiliydi.


logo

Ayşegül D****

Göz Kuruluğu

WhatsApp